Otomatik katılım ama nasıl ?

10.5.2016

BES’te otomatik katılım bir süredir gündemde. Bu yazımızda, iş yeri bazlı planlara katılımı artırmak için kullanılan bu modelin gelişmiş ülkelerdeki başarılı uygulamalarını inceliyoruz.

Otomatik katılım, kişilerin en önemli özelliklerinden olan “atalet” üzerine kurulu. Yani kişiler kolay kolay durumlarını değiştirmiyorlar. Dolayısıyla, kendileri için iyi bir uygulama olan emeklilik planlarına girdiklerinde, orada kalacakları varsayımına dayanıyor.

Otomatik katılımın, BES’teki uygulaması da gündemimizi bir süredir meşgul ediyor. Şu anda; asgari katkı payının ve cayma süresinin ne kadar olacağı, devlet katkısının hangi çerçevede gerçekleşeceği gibi konularda çalışmalar devam ediyor. Ancak en muhtemel senaryo, sadece çalışanın asgari 50 TL ile sisteme girmesi ve belli bir süre sonra isterse çıkabilmesi üzerine kurulu. Tabii bu katkılara devlet katkısının verilmemesi çok mantıksız olacağından (aksi halde kişinin tasarruf kapasitesi varsa derhal otomatik katılımdan çıkarak normal yollarla BES’e girmesi beklenir) böyle bir uygulamaya ihtimal vermiyoruz. Ayrıca, Devlet Katkısı fonlarında olduğu gibi, birikimler için muhafazakar bir fon karmasının dayatılması da sürpriz olmayacaktır.

Peki, otomatik katılımı kullanan diğer ülkelerde sistem nasıl işliyor, başarı kriterleri neler ya da ülkeler bu sisteme nasıl geçmiş?

İngiltere

İngiltere için, demokrasi gibi emeklilik sistemlerinin de beşiği desek yanlış olmaz. Çünkü İngiltere, en kapsamlı emeklilik sistemlerinin olduğu ülkelerin başında geliyor.

İngiltere’de otomatik katılım, 2012 yılında başlamış durumda ve zorunlu işveren katkısı ile birlikte geliyor. Katkı miktarları yıllık maaşın bir oranı olarak belirlenmiş. 2018’e kadar kademeli olarak artırılacak katkı miktarları, 2018’de en az %3 işveren katkısı olmak üzere toplam %8 katkıdan oluşacak. 2018 yılında tüm işyerleri bu sisteme dahil olacak.

Otomatik katılım, sadece yıllık geliri 10.000 £ ve üstündeki çalışanlar için uygulanıyor, yıllık gelir 5.824 ve 10.000 £ arasında ise kişi isterse katılabiliyor ve bu durumda işveren de katkı yapmak zorunda. Eğer yıllık gelir 5.824 £’dan da düşük ise çalışan için de işveren için de katılım zorunlu değil.

Otomatik olarak plana katılan çalışan, 1 ay içinde plandan çıkabiliyor. Bir ay içinde çıkmaması halinde 2 yıl içinde yapacağı çıkışlarda kendi katkılarını dahi alamıyor. Ancak çalışan katkı payı yatırmaya istediği kadar ara verebiliyor.

Başlangıçta standart bir fona yönlenen birikimler daha sonra çalışan tarafından değiştirilebiliyor.

Bu arada İngiltere’nin 2 sene politik tasarım, 7 sene de teknik hazırlık ile ancak 9 senede hazırladığı kapsamlı bir emeklilik sistemi değişikliği sonucunda bu sistemi de hayata geçirdiğini hatırlatalım.

ABD

Amerika’daki en bilinen işveren katkılı emeklilik planları 401(k), 403(b) ve 457 ile Thrift Savings Plan (TSP) olarak anılan planlardır. Bu planların her birinin hedef kitlesi farklıdır. Ancak biz en yaygın plan olan ve kar amacı güden kamu veya özel sektör şirketlerinin çalışanlarına sunulan 401(k) planlarını inceleyeceğiz.

Genel olarak 21 yaşından büyük tüm çalışanların otomatik olarak katıldığı bu planlarda işveren katkısının başlaması için şirketten şirkete değişen koşullar bulunabiliyor.

Çalışan katkıları aylık gelirin %3’ü ile başlamakta ve 5 yıllık kıdemden sonra %6’ya kadar çıkabilmekte. Bu katkılar, bir üst limite kadar, kişisel vergi matrahından indirilmekte. İşveren katkıları ise ya bire-bir eşlemeli (matching concept) ya standart olarak %3 ya da çalışan katkısının belli bir oranı olarak (genellikle %50) veriliyor.

Otomatik olarak plana katılan çalışan, 30-90 gün arasında plandan çıkabiliyor. Çıkmadığı taktirde, kendi katkılarına ek olarak (bizdeki BES’e benzeyen) bir hak ediş şablonuyla işveren katkılarını da hak ediyor.

İşten ayrılma durumunda ise, birikimler yeni işverenin emeklilik hesabına aktarılabiliyor, ya da eğer eski işveren izin verirse o işverenin hesabında kalıyor. Tamamının toplu olarak çekilebilmesi içinse 59,5 yaşına kadar beklemek gerekiyor. 55 yaşından itibaren de gelir vergisi ve %10 erken ayrılma cezası ödenerek birikimler alınabiliyor.

Yeni Zelanda  (KiwiSaver)

KiwiSaver, işyeri emeklilik planlarına katılımın çok düşük olması nedeniyle Yeni Zelanda Gelir İdaresi (Inland Revenue) tarafından başlatılmış bir sistem. 18-64 yaşları arasında yeni işe başlayan her çalışan otomatik olarak işveren tarafından KiwiSaver emeklilik planına dahil edilmekte.

Çalışan, ücretinin %3’ü, %4’ü veya %8’i oranında ödeme yapabilmektedir. Herhangi bir oran seçmemesi halinde otomatik olarak %3 oranı uygulanmaktadır. Katkı payı değişikliğine gidilebilmektedir.  İşveren ise, çalışan ücretinin sabit %3’ü kadarlık bir ödeme yapmakta ve bu tutar çalışanın ödediği tutardan bağımsız. İşveren ödemeleri vergiye tabi tutulmaktadır, dolayısıyla ücretin %3’üne karşılık gelen tutardan vergi kesintisi yapıldıktan sonra kalan tutar çalışan hesabına ödenmektedir. Buna karşılık her 1$ çalışan katkısı için devlet de 50 cent katkı yapmaktadır (devlet katkısı için yıllık limit 2016 için 521$).

Yeni işe başlayan çalışan işveren tarafından sisteme kaydedildikten sonraki 2 haftaya kadar sistemden ayrılamamakta. 2 ile 8’inci haftalar arasında sistemden ayrılabilmektedir. 8’inci haftadan sonra ise sistemden ayrılma mümkün değildir.

Normal şartlarda 65 yaşın tamamlanması ve sistemde en az 5 yıl kalarak birikimler vergisiz alınabiliyor. 3 yıl sistemde kaldıktan sonra ise ilk ev için kısmi veya tamamen geri alma mümkün. Ayrıca ölüm riski taşıyan bir hastalığa tutulma ya da maluliyet durumunda da birikimler çekilebilmektedir.

Çalışan ve işveren tarafından ödenen katkılar, emeklilik hesabında geçmeden önce 3 ay boyunca Gelir İdaresinde tutulmakta ve karşılığında %2,35 kadar faiz geliri ödenmekte. Daha sonra ise katılımcılar istedikleri fonu seçebiliyor. Kişiler, “My Kiwisaver” sayfasına giderek fonlarını görebiliyor ve bazı işlemleri gerçekleştirebiliyor. Finansal danışmanlık ise yetkilendirilmiş bağımsız danışmanlar tarafından veriliyor.

Otomatik kaydedilenlerin cayma oranının yaklaşık %25 olduğunu da ekleyelim. Buna rağmen, işyeri emeklilik planlarına dahil olan çalışan oranları daha önce %15’lerde iken, otomatik katılım sayesinde %65’ler civarına çıkmış.

Sonuç

Başarılı dünya örneklerine baktığımızda otomatik katılımın özellikle ikinci basamak (işyeri bazlı) planlarda katılımı desteklemek için kullanıldığı görülmekte. Ülkemiz için önerilen sadece çalışan ve devlet katkısından oluşan sistemi ise diğer ülkelerde görmek mümkün değil.

Özetle; başarılı otomatik katılım sistemi oluşturan gelişmiş ülkelerde uygulanan kurallar şöyle:

  1. İşveren katkısı olması
  2. Vergi teşvikleri ve/veya devlet katkıları ile desteklenmesi
  3. Katkının maaşın bir oranı olarak belirlenmesi
  4. Otomatik katılım kapsamı için kişi gelirinin dikkate alınması
  5. Normal şartlarda emekliliğe kadar çıkış olmaması
  6. Yatırım araçlarının serbest bırakılması.