OECD’ye göre emeklilik fonları 2008’den bu yana düzenli olarak büyümüştür. Ancak halen mevcut ortamdaki düşük büyüme, düşük enflasyon, düşük faiz oranı rakamları emeklilik fonları için önemli bir sorun oluşturmaktadır. Düşük faiz oranlarının uzun dönemli mevcudiyeti emeklilik fonlarının varlık ve yükümlülüklerini etkilemektedir. Düşük faiz oranları, fayda esaslı planların yükümlülük karşılama yeterliliği durumunu bozmakta, katkı esaslı planlarda ise emekliliği finanse edecek varlıkların birikimini azaltarak anuite fiyatlarında artışa neden olmaktadır.
OECD, yasa koyucuları, düşük faiz ortamında, emeklilik fonlarının taahhütlerini güvence altına almak için yoğun bir şekilde getiri arayışına girmeleri sonucu portföy riskinin artması konusunda tetikte olmaya çağırmıştır.
OECD bölgesinde emeklilik fonlarının yönettiği varlıklar arka arkaya 6 yıldır büyümektedir.
2008’deki finansal krizden bu yana OECD’deki emeklilik fon varlıkları sabit olarak artış göstermekte olup yıllık olarak ortalama %8,1 oranında büyümüştür. Son on yıllık dönemde ortalama büyüme oranı ise %5,5 olmuştur. 2014 sonu itibarıyla OECD ülkelerinde ortalama ağırlıklı varlıklar/GSYH oranı %84,4’e ulaşmıştır. OECD içinde Hollanda GSYH’nın %159,3’ile en yüksek orana ulaşmıştır. OECD bazında toplam emeklilik fon varlıkları değeri 38 trilyon $’dır. Emeklilik fonları özel emeklilik planlarının en önemli finansman aracı olarak kalmış olup 2014 sonu itibarıyla OECD’de yönetilen varlıkların tutarı 25,2 trilyon $ olarak toplam özel emeklilik fon varlıklarının %66,8’ini temsil etmektedir.
Pozitif yatırım getirileri emeklilik fonlarının varlıklarının artmasına katkıda bulunmuştur.
2014’te varlıkların büyümesi pozitif yatırım getirileriyle desteklenmiştir. OECD ülkelerinde 2014’te pozitif reel yatırım getirileri Çek Cumhuriyeti’nde %1,2’den Danimarka’da %16,7’ye ulaşmaktadır. OECD ağırlıklı ortalaması ise %5,0’tir. OECD dışı bölge içinse bu rakamlar ortalama %1,2 civarındadır.
Emeklilik fonları temel olarak geleneksel varlık sınıflarına yatırım yapmaktadırlar.
OECD ülkelerindeki emeklilik fonları, 2014’te ortalama olarak portföylerinin %23,8’ini hisse senetlerine, %51,3’ünü tahvil ve bonolara, %9,6’sını ise nakit ve mevduat hesaplarına ayırmıştır. Bu geleneksel kabul edilen varlık sınıflarına yapılan toplam yatırım ortalamada %84,7 olarak gerçekleşmiştir. OECD dışı ülkelerde ise ortalamada portföylerin %89,6’sı geleneksel varlık sınıflarına ayrılmıştır.
Emeklilik fonları getiri arayışında birçok yöntem kullanmaktadır.
Düşük faiz ortamının daha uzun süre devam etmesi durumunda emeklilik fonlarının getiri arayışının artacağı varsayılmaktadır. Emeklilik fonlarının getiri arayışında olması portföylerde tahvillerden hisse senetlerine geçiş, geleneksel yatırım araçlarından geleneksel olmayan yatırım araçlarına geçiş ve yurtdışı piyasalarda yatırım hareketlerini içermektedir. Bazı ülkelerin bu şekilde 2004-2014 arasında getiri arayışında olarak portföy kompozisyonlarını hisse senetlerine, türev alternatif yatırım araçlarına ve yabancı yatırımlara kaydırdığı görülmektedir. Ancak birkaç büyük pazar dışında birçok ülke emeklilik fonlarının alternatif yatırım araçlarına(geleneksel olmayan araçlara) yatırımlarına sınırlamalar koymaktadır. Yasa koyucular ve politika yapıcılar, emeklilik fonlarının getiri arayışında çok fazla risk almamaları için tetikte olmalıdır.
Kaynak: “OECD Pension Markets in Focus 2015”’ten derlenmiştir.